Artık sokakları daha güvenli
yürüyebiliriz yol arkadaşımızla. Gece vakti sayıklamalarla dolu bir kabusun
ortasında, saçlarımızı okşayan, alnımızdan öpen müşfik bir anne gibi girdi
odamıza.
Tam vaktinde yetişti
Ramazan.
Her şeyin bir yüzü hüzne dönük dediğimiz
zamanlarda gösterdi dua değmiş güzel yüzünü.
İftara yakın saatler…
Önümüzde yiyecekler çeşit çeşit duruyor. Sofraların çeşitlenmesinin mucizevi
bir tarafı var. Bu kadar paraya kurulacak sofra değil diye düşünüyor insan.
Mucize elan devam ediyor. Bu kadar insanı doyurabilecek gibi bir sofra değil
diye düşünüyor insan. Herkes doyuyor ve kalanı sahura saklıyoruz.
Önümüzde duruyor sofra ve kulağımız ezanda.
Herkes deli gibi acıkmış ve kimse elini uzatmıyor sofradakilere. Hani birkaç
dakikadan ne olacak canım diye geçmiyor bile aklımızdan. Sabır bizimle
oturuvermiş. Nasıl da güzel bir bekleyiş. Birazdan Rabbimiz izin verecek ve biz
karnımızı doyuracağız. Davet gelmeden elini uzatmak yok.
Ne çok dua var ortalıkta…
Herkes dua ediyor bir vesileyle. Sahur duası, iftar duası, ezan duası, yemek
duası, teravih duası.
Allah’ım bizi duasız bırakma lütfen. Musa’nın dediği gibi;
vereceğin her hayra öylesine muhtacız ki!
Mübarek Elçi Rabbimize “Gizli halim ve
hayalim sana secde etti” diyor. Bundan öte ne söylenebilir. Gizli halimizle ve
hayalimizle secde edebilmek…
Mahyalar yanıyor camilerin kollarının
arasında…
Mahyalar bizim dünyamızda camilerin geceliğidir . Camilere gecelikleri ne de güzel yakışıyor.
Artık maniler yok.
Şimdi böyle bir manimiz var sahuru eksik bırakan. Şiir ve türkü söylemeyi
unutan bir toplum, elbette manileri de aklında tutamıyor.
Davulcular boş boş çalıyorlar sokaklarda.
Manileri hatırlamak için duralasalar da yok! Mani okuyan davulcular bir masala
binip gittiler.
Yoksullar var bir de.
Ramazan kumanyaları var. Torba torba toplanıp yoksulların evlerine gidiyorlar
iyi insanlar. Arınmak için mülk sahibinin kendilerine verdiklerinden
dağıtıyorlar.
Mutlak mülk sahibi katındaki
bolluktan insanlara hesapsız dağıtıyor. Gerçek malik olanı hatırlayabilmelerine
kapı açıyor böylece. Düşünülmesi gereken şu; bunca nimeti insanlara sorgusuz
dağıtan kim. Mülk sahibine hamd olsun, ki bize lutfedip rızıklandırıyor. Ve o
din gününün de sahibidir.