ANASAYFA » yazarlar » 
    MEVLANA
    Selma Maden Avcu

    Merhaba gönül dostlarım.

    Sevelim sevilelim, sevgi her inancın ve barışın temel taşıdır.

    Mevlana da, dünya yaşamına yabancılaşmak ister, ama bu yönde herhangi bir düşünce ya da eylem geliştiremez. Bilinen tek yöntem, “nefis öldürme”dir. Raks ve müzik, insanı özdeksel hazlardan uzaklaştırıyor, ama bunların dünya yaşamına aykırı olduğu söylenemez. Mevlana’nın da böyle bir savı yoktur. Ancak, sema ve müzik eşliğinde, büyük coşku ile “vecd alemi”ne girildiği düşünülürse, raksın ve müziğin insanı dünya yaşamında ötelere götürmeye yarayan bir yöntem olarak kabul edildiği ileri sürülebilir.

    Mevlana, bir mutasavvıf olarak “dünya yaşamı”na serindir. Bu kuşkusuzdur. Bu yüzden, yoksulları sever, yoksulluğa çatanları kınar. “Kalp akça, sarrafın canı düşmanıdır… yoksula köpekten başkası düşman olur mu? (…) Bu sözün düşmanı, şimdi gözüme şöyle görünmede.. Cehenneme baş aşağı düşmüş.”

    İnsan yüreğinin taşıdığı en büyük yük “kin”dir. Kin besleyen insan, tüm yaşamı boyunca kimseyi sevemez, kimseyi bağışlayamaz, hiçbir olayı ve durumu “hoşgörü” ile karşılayamaz. Kin, insanın duygu ve düşün dünyasını sardı mı, insanı tüm insansal ilişkilerde yabanlaştırır. “Öc ve şiddet”, kinci insanın ruhunu kapsar. Böyle bir insan, her türlü insansal süsten yoksundur.

    Gerçekten kinci insan, bilinmeyen bir “kibir’in” sahibidir. Sürekli ikiyüzlülük içindedir. Böyle insanlar, hiçbir zaman “bağışlama” erdemini içlerine sindiremezler.

    Mevlana’nın öğütlerinden bazılarını sunarak yazıma son vermek istiyorum.

     

    “Cömertlikte ve yardım etmede akar su gibi ol!”

    “Şefkat ve merhamette güneş gibi ol!”

    “Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol!”

    “Hiddet ve asabiyette ölü gibi ol!”

    “Alçakgönüllülükte toprak gibi ol!”

    “Hoşgörülülükte deniz gibi ol!”

    “Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!”

     

    KAYNAKÇA: HOŞGÖRÜ YILINDA MEVLANA