ANASAYFA » yazarlar » 
    EL ELE GÖNÜL GÖNÜLE
    Kısa bir süre önce ilimizdeki meslektaşlarımızla bir araya gelerek bizim de artık bir çatı altında toplanmamız ve haklarımızı birlikte korumamız gerektiğinin kanısına vararak Anadolu Basın Yayın Birliği Muş Şubesini kurduk.
    Türkiye genelinde birçok ilde temsilcilik ve şubesi bulunan Anadolu Basın Yayın Birliği Derneği olarak tüm şubelerimizin işbirliği ile Basın Ahlak ve İlkelerine uygun Dürüst bir Basın anlayışını egemen kılmanın, uğraşını vereceğiz.

    Az olsun, bizim olsun fikrinde değiliz. Çok olalım, bir ve beraber olalım. Mücadelemizi birlikte yapalım. Haklarımızı demokratik zeminlerde diyaloglar kurarak hep birlikte arayalım ki hizmetlerimiz de, fikirlerimiz de kalıcı olsun.

    Bu düşüncelerle bu bayrağı taşımaya gönül veren her meslektaşımızı da aramızda görmek istiyoruz. Bu vesile ile basın-yayın çalışanı tüm arkadaşlarımıza sesleniyor, Tüm meslektaşlarımızı bu çatı altında toplanmaya davet ediyoruz.

    Çünkü Ayrı, ayrı durup, yok olmaya mahkûm olmamak için; Güçlü olmaya; el-ele; gönül-gönül\'e vermeye; bir ve beraber olmaya; mesleğimize; ilkelerimize sahip çıkmaya, kendimizi mecbur hissediyoruz.

    Yıllardır basın emekçilerinin yaşadığı ve hala yaşamakta olduğu sıkıntılar ortadadır. Bizler basın emekçilerinin yıllardır kanayan yarası haline gelen sorunlara çözüm bulmak için göreve geldik.

    Hizmet üretmek için çıktığımız bu yolda her şeyden önce ben değil biz prensibi ile görev yapacağız. Muş’ta şuan Anadolu Basın Yayın Birliği\'ne yönelik oldukça büyük bir talep var.

    İlerleyen süreçte daha başarılı çalışmalara imza atarak başarı çıtamızı yükselteceğimize inanıyorum.

    Avukatlar bir çatı altında toplanabiliyorsa, öğretmenler bir bütün olabiliyorlarsa, mühendisler, doktorlar, müteahhitler, esnaflar ve daha nice meslek mensupları bir araya gelip haklarını birlikte demokratik ortamlarda arayabiliyorlarsa, gazeteciler de bir araya gelmelidir.

    Aksi takdirde gazetecilikte toplumda itibar kaybeden meslekler arasında yer alacaktır. Basın Meslek İlkeleri, Basın Kanunu ve etik kurallar gibi dikkat edilmesi gereken hususlar göz önünde bulundurulduğu sürece gazetecilerin itibar kaybetmesi mümkün değil.

    Biz daha yolun başındayız. Globalleşen dünyada insanlar bir dakikada bile çok şey öğrenebiliyor. Yaşadıkça, karşılaştıkça deneyim ve tecrübelerimiz artacaktır. Öğrenmemiz gereken çok şey var. Hatalarımız, yanlışlarımız elbette ki olacaktır. Asıl mesele bunları fark edip doğru yolu bulmaktır.

    Bugün Muş merkezde yayınlanan Bir haftalık sekiz tanede günlük gazetemiz bulunmaktadır. Varto ilçesinde iki, Bulanık ilçesinde üç, Malazgirt ilçesinde iki gazete yayın hayatına devam ediyor. Muş’ta bir televizyonun olmaması eksiklik olarak sürekli önümüze geliyor.

    Evet, Türkiye’de televizyonu olmayan birkaç ilden biri de Muş’tur. Bu biraz ekonomik, biraz da potansiyel meselesidir. Televizyon açabilecek ekonomik özgürlüğü olanlar meslekten anlamadıkları için bulaşmak istemiyorlar. Mesleği ifa edenlerde ekonomik sıkıntılarla cebelleşiyorlar.

    İlimizin gelişmişlik sıralamasında alt seviyelerden kurtulması için tüm sivil toplum örgütlerinin bir araya gelerek birlikte projeler üretim ilin kalkınması için çaba göstermesi gerekmektedir.

    İnsanlar arasındaki kırgınlıklar dargınlıklar olabilir fakat söz konusu memleketin sorunu oldu mu veya memleketin gelişmesi dargınlıkların küskünlüklerin bir kenara bırakılması ve elini taşın altına koymalıdır herkes.

    Hoş görmek büyüklüktendir diye bir laf var dilimizde. Hoş göreni yücelten ama hoş görüleni de küçümsemeyen. Güzel bir söz; bu topraklarda eskiden beri söylenen yaşanan içselleştirilen diğer birçok söz gibi. İnsanları anlamak için önce kendimizin farkına varmalıyız.

    Doğayı kavramaya çalışmalı ve doğayı ortak paylaştığımız diğer canlıları sevmesini öğrenmeliyiz her şeyden önce. Kırılan bir ağaç dalı içimizi acıtmalı mesela.

    Diğer canlıların yaşam hakkının, çevreyi korumanın, geleceğimize sahip çıkmanın gereklerini yapmaya başlamalıyız zaman kaybetmeden. İnsanlığın doyumsuzca saldırısını engellemeliyiz doğaya karşı. Bu kadar üretimin ve zenginliğin olduğu dünyada açlığın anlamsızlığını kavramayla başlamalıyız paylaşıma.

    Her canlıyı sevmeliyiz en az kendimiz kadar. Biri hariç tutulabilir ve daha çok sevilebilir tabi ki o kadarlık bencillik insanlığın devamı için gerekli. \'\'Yarin yanağından gayrı \'\' her şeyi paylaşabilmeliyiz kaygısız ve ön yargısız. Böyle olursa hoş görebiliriz.

    Yeni arkadaşların katılımıyla çoğalacak sevgi yumağının artarak etrafını etkileyeceğine yaşama yeni bir soluk vereceğine inanıyorum. Her katılımın anlamlı olduğu her virgülün noktaya varan güç olduğunun farkındalığıyla herkesi ve her kesimi saygı ile selamlıyorum.