ANASAYFA » yazarlar » 
    SALEP KAZANLARI
    El sanatları her geçen gün gelişen teknolojiyle yok olmaya mahkum ediliyor.
    Bunlardan biri de, bakırcılık. El emeği göz nuru bakırcılık kaybolmaya yüz tuttu.

    Eskiden bakırcılar çarşısına girdiğinizde çekiç ve örs sesleri peşi sıra kulakları çınlatırdı. Her dükkanın önünde bakırcı ustası yorgun argın çayını yudumlar, komşu esnafla laflardı.

    Terden yapış yapış olan saçları alnının bir kenarına kümelenmesinin bile farkında olmazdı.

    Bakırcılık zor sanatlardan biri olsa da, dededen kalma mesleği sürdüren Maçkalı Ali Çavuş için bakırcılık bir tutku.

    Ali Çavuş, çocukluğundan beri bakırcılıkla iç içe yaşadı. Babası, dedesi bakırcılıkla uğraştı.

    Son yıllarda bakıra talep azalınca, Ali Çavuş, mesleğini kurtarmanın yollarını aradı. Kalıcı bir eser nasıl bırakırım diye günlerce düşündü.

    Bakırcılık mesleği her geçen gün ölüyor, Ali Çavuş\'ta o oranda üzülüyordu. Dededen babadan kalma mesleğin yok olmasına gönlü razı gelmiyordu.

    Bir şeyler yapmalı, gelecek kuşaklara bir şeyler bırakmalıydı.

    Ali Çavuş, sonunda parlak bir fikir buldu. Hem bakırcılık ayakta kalacak hem de bir ilke imza atacaktı. Ali Usta, kolları sıvadı, çekici eline aldı, eski bakırları dövmeye başladı.

    Dövülen bakırlar şekilden şekle girdi. Tekrar dövüldü, tekrar şekle girdi. Kaynatıldı, yine dövüldü. Geceli gündüzlü çalışmalar devam etti. Her çekiç darbesi yeni eseri ortaya çıkarıyordu.

    Ali usta, sıcaktan bunalsa da, çekici elinden bırakmadı. Patlayan ellerine aldırış etmeden bakırları dövdü, dövdü…

    Ortaya yepyeni, diğer bakır kaplara oranla daha büyük, daha gösterişli salep kazanları çıktı. Yok böyle salep kazanı! Boyu 1.70 ağırlığı 42 kg, geniş gövdeli, ağır kapaklı, on bin fincan saleplik bir kazan, işte!

    Bu kazana yapılan işleme daha da dikkat çekici. Sümela Manastırı salep kazanının üzerine işlendi. Öyle bir işlendi ki, görenleri kendine hayran bıraktı. Ali Usta, eseriyle gurur duyuyor, anlata anlata bitiremiyor, salep kazanlarına baka baka doyamıyor.

    Ali Usta, sadece Sümela\'yı salep kazanına işlemdi Ortahisar\'da büyüdüğü için Ortahisarda doğan Cihan Padişahı Kanuni Sultan Süleyman\'da salep kazanlarının üzerine özenle işledi.

    Ali Usta, salep kazanlarını yaparken, sağlığını bile hiçe saydı. Şeker hastası olmasına rağmen kazanları bitirmeden ölmemesi için dua ederken verdiği beş kilonun farkında olmadı.

    Salep kazanlarına ilgi büyük oldu. Alışılmışın dışında heybetli duran salep kazanıyla yerli yabancı turist resim çekmeyi ihmal etmedi. Ali Usta, salep kazanlarını yaparken çok bunaldığını söylerken bile gözlerinde yorgunluk vardı.

    Ali Ustanın eline gönlüne sağlık. İnşallah salep kazanlarının sayısı artar ve Maçka\'ya da bir tane yapar.

    03.01.2010
    FATMA KARAHASANOĞLU