ANASAYFA » yazarlar » 
    ÖLÜMÜN ACI ÇIĞLIĞI
    Ortadoğu\'da yine sert rüzgarlar esmeye başladı. Yönetim biçimini beğenmeyen halk, sokaklara dökülerek istek ve arzularını dile getirdi.
    Suriye, yaklaşık yirmi gün önce eylemlerin odağı oldu. Halk, sokağa dökülerek devlet başkanı Beşar Esad\'da isteklerini bildirdi.

    Esad, reform yapacağının sözünü verdi. Ancak değişen bir şey olmadı. Kan akmaya devam etti. Dört yüz sivil hayatını kaybederken, dünyanın tepkisini çeken görüntüler kan dondurdu.

    Tanklarla insan avına çıkılması, gelinen noktayı bir kez daha gözler önüne serdi.

    Olaylara halk gözüyle bakılmadıkça, halkın istek ve arzularına cevap verilemez.

    Yemen Devlet Başkanı istifa edeceğini söyleyerek, yargılanmama şartını da getirdi.

    Demek ki suçunu kabul ediyor.

    Ortadoğu ve Afrika ülkeleri yıllardır şiddetin kucağında inlemektedir. Halk çoğu zaman ikinci, üçüncü sınıf muamelesi görüp, sorunlarına çözüm getirilmemiştir. Daima bir başka ülkenin sömürgesi olmuştur.

    Geçen hafta Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile İtalya Başbakanı Berlusconi, bir araya gelerek ülkelerinde ki mültecileri enine boyuna tartıştı.

    Şimdi bakalım o mülteciler, hangi ülke vatandaşı? Her zaman ki az gelişmiş yada gelişmemiş ülke vatandaşı.

    Afrika kıtası, her yönüyle doğal kaynaklarıyla zengin olmasına rağmen, neden açlık ve yoksullukla boğuşuyor? Yer altı kaynaklarının ilk sırasını altın almaktadır. Ancak altın rezervleri batılı devletler tarafından işletilmektedir.

    Halk daha da yoksullaştırılarak, başka ülkelerde düzenli hayat kurmanın peşinden koşuyor.

    Çoğu zaman şansları yardım etmiyor. Bir çoğu yolda hayatını kaybediyor.

    Adaletli yönetim ne yazık ki, kurulan bu dünya düzeninde yok. Ezilenler daha ezilecek, güçsüzler daha da güçsüzleştirilecek. Yeni dünya düzeni dedikleri, düzende sadece gücün lafı geçiyor.

    Bu sefer ateş, Suriye sokaklarına düştü. Ölümün acı çığlığı, Şam\'a kadar uzandı.

    27.04.2011

    DUYGU KARAHASANOĞLU