ANASAYFA » yazarlar » 
    VİRÜS
    ABD yapımı filmler gerçek hayatla birleşti. Film setlerinde ki seçimler, kötü ve iyi adamı defalarca karşı karşıya getirir. Filmi heyecanla izlerken, kötü adama kızar, hep iyi adamın kazanmasını isterseniz. Soluk kesen bu filmler, ne yazık ki gerçek hayatımızın vazgeçilmezi oldu. Daha doğrusu hayatımızın karelerine girdi.

    ABD\'den kalkan bir uçak Çin\'e gitmek için havada yola alırken, kaybolur. Senaryo değil, film değil. Uçak virüs doludur. Ancak uçağın akıbeti hâlâ bilinmemektedir!

    H1N1 virüsü taşıyan uçağın kaybolması, bir yana dursun, her gün domuz gribinden yüzlerce insan hayatını kaybediyor. Biyolojik silahı yaratan bilim adamları, elbette bu virüsü yok edecek bir ilaçta yarattı. Bu olay bana birkaç yıl önce izlediğim \"VİRÜS\" adlı filmi hatırlattı. İnsanları öldürmek için laboratuarlarda üretilen virüs, kötü adamın eline geçer.

    Küçük bir şişedeki virüs tüm dünyayı yok edecek güçte olduğunu bildiğinden para ister. Parasını alamadığı takdirde dünyaya virüsü yayacağı tehdidini her fırsatta savurur. İyi adam, sahneye çıkar.

    Virüsü kötü adamın elinden almak için kendini tehlikeye atar. Filmin sonu mutlu bir şekilde biter. Virüs dünyaya yayılmadan imha edilir.

    Son günlerde domuz gribi gündemin ilk sırasında kendine yer buldu. Başlatılan aşı kampanyaları, önlemler, hastalıktan korunma metotları hepsi tek-tek deneniyor.
    Ancak ölümlerin önüne geçmek hiç de kolay değil. Sadece ülkemizde değil, dünyanın dört bir tarafına yayılan bu virüs, sayesinde iştahı kabaranların sayısı oldukça fazla.

    Günümüzde ne yazık ki, para uğruna yapılamayacak hiçbir iş kalmadı. Paranın açamayacağı kapı olmadığı gibi üretemeyeceği virüs de yoktur.

    Önümüzdeki aylara dikkat çekilirken, yapılması gerekenlerin neler olduğu konusunda hâlâ tereddütler var. Aşı olmak istemeyenler, aşı olmadan bu hastalığın yenilmeyeceği görüşünü savunanlar var. Doğru bir tanedir. Kafaları bulandırmanın anlamı yoktur.

    Halkın ekonomi gücü zaten iyice zayıflamışken, domuz gribini çekecek gücü kalmadı. Birileri kasalarını dolduracak birileri de hayata elveda diyecek!..

    Domuz gribine karşı bazı yiyecekler tespit edildi. Bu yiyecekler arasında soğanda yerini aldı. Fakir yiyeceği olarak tabir edilen soğan, baş köşeye domuz gribi sayesinde yerleşti.

    Lokantacılarda kötü giden gidişatlarına dur demek için fırsattan istifade yaparak, soğanlı kebapları görücüye çıkardı.

    Soğanlı kebap lokantacıların yeni reçetesi oldu. Yemeklerde unutulmaya yüz tutan soğan yeniden hayata döndürüldü.

    Her kim olursak olalım, her nerede yaşarsak yaşayalım, her birimizin içinde iyi ve kötü huyları vardır. Domuz gribi de, bana göre bazı kötü insanların ürettiği biyolojik silahtır. Amaç; ortadadır. Daha fazla yorumu siz değerli okuyucularıma bırakıyorum.

    06.12.2009

    DUYGU KARAHASANOĞLU
    (TRABZON)