ANASAYFA » Haberler » HİÇ KİMSE YEREL BASINI (ŞAİBE) ZAN ALTINDA BIRAKAMAZ
HİÇ KİMSE YEREL BASINI (ŞAİBE) ZAN ALTINDA BIRAKAMAZ
HİÇ KİMSE YEREL BASINI (ŞAİBE) ZAN ALTINDA BIRAKAMAZ
HİÇ KİMSEYEREL BASINI (ŞAİBE) ZANALTINDA BIRAKAMAZ
 Ahlâklı basın, saygılı, ilkeli gazetecilik anlayışı ile yola çıktıklarını belirten ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİGenel Başkanı Hasan ALPARSLAN, "09.11.2010 günü saat 09.00'da yılların gazetecisi, duayen gazeteci Erkan TAN'ın milyonlarca kişinin izlediği TV 8'deki 'Erkan Tan'la Başkent'te' programında konuşmacı olarak katılan, Adanalı olduğunu belirten Vedat isimli gazetecinin, zehir-zemberekkonuşmasını hayretle ve esefle izledim. Konuşmacının birkaç il isimleri belirterek ve ayrıca, ülkemiz genelindeki yerel gazetecileri de kapsayan (şaibe) zan altında bırakacak şekildeki söylemlerinin ise maksadını aştığını ve gazete sahipleri, gazete fikir işçilerini halkımızın nezdinde ve gözü önünde aşağılayıcı, küçük düşürücü beyanlarda bulunması, gazetecilere karşı güven ve saygının ortadan kalkmasına yönelik bir tavır olduğunu hayretle izledim. Hiçbir kimsenin yerel gazete sahipleri ve çalışanlarını halkımızın sesi, gözü, kulağı olarak hizmet vermesine, vatan-millet hizmetinde gece gündüz görev yapmasına ve çalışmasına engel olamaz.Konuşmacı, "gazeteler, yalan yanlış haberleriyle rant peşinde koştuklarını, kendi menfaat ve çıkarları için gerçek gazetecilik dışında bazı siyasiler ve kişilerin payandası olduklarını yapılan hukuk dışı ihalelere göz yumduklarını ve hatta kendilerinin de ihalelere katıldıklarını, bazı gazetelerin de belediyelerin basın danışmanı görevini alarak belediyelerde yaşanan olumsuzlukları ört-bas ettiklerini ve bazı belediyelerden reklam, tanıtım adı altında milyarlarca lira para aldıklarını, gerçeğe aykırı yalan haberler ile yapılmamış işleri yapılmış gibi göstererek halkı aldattıklarını, bazı grup kişi ve belediyelerin istekleri doğrultusunda masum kişiler hakkında asılsız yayınlar ve haberler yaparak o kişileri yargısız infazla mahkûm ettiklerini ve halk nezdinde küçük düşürerek yok edildiklerini ve yerlerine vasıfsız kişilere değer verilerek, görevlendirilmesini sağladıklarını ve bunun karşılığında da menfaat temin ettiklerini" söylemesi ve sivri bir dille konuşması ve elindeki birkaç dosyayı sayın Erkan TAN'a, münferit birkaç olaydan yola çıkarak bir mesleğin bütün mensuplarını zan altında bırakacak şekilde belge olarak sunmasını anlamış değilim, bu beyanları ortaya atan bir meslek mensubunu da kınıyor, protesto ediyorum" dedi. Genel Başkan Hasan ALPARSLAN sözlerine devamla; "Ülkemiz bir hukuk devletidir. O konuşmacının,suçların şahsiliği ilkesini bir kenara bırakarak televizyon ekranına çıkıp, şov yapmasını, milyonlarca kişinin izlediği programda basını yeden yere vurması, çamur atması vatandaşlarımız nezdinde saygınlığını ve itibarını zedelemesi nedeniyle konuşmacıya ne gibi bir çıkar sağladığının şüphesi içindeyim. Elinde sayın Erkan TAN'a sunmuş olduğu dosyalarıTürkiye Cumhuriyeti Savcılarına sunmuş olsaydı. Dosyalarda iddia ettiklerinin doğruluğundan ötürü zanlılar hakkında soruşturma ve kovuşturmalar açılsaydı ve ceza almış olsalardı Adanalı gazeteci Vedat'ı alkışlar ve takdir ederdim. Yerel basın hangi şartlar ve zorluklar altında halkımıza hizmet vermek için kamu adına yaptıkları hizmetin yaşam savaşını verdiklerini bilmeyenlerin, gazeteciliği sadece rant ve gelir peşinde koşan, uğraşan bir yapı içerisinde olduklarını söylemesinden doğal bir şey olamaz. Çünkü Web sayfamızdaki "Yerel Basının Çilesi" haberimizde yazılanları Sn Vedat Beyyaşamış olsaydı, yüzlerce gazete, binlerce gazete çalışanına ve yerel medyaya çamur atmayı bırakın yaşam zorluğu içerisinde kendi işyerinin kapısına vurulacak kilidin kapanmaması kaygısına düşerdi. Kendi aile yaşamını, geçim derdini, çalıştırdığı fikir işçisinin ücretini, Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini ve Maliye vergisini ve hatta eviyle işyeri kirasını ödemekte zorlanan gazetecilere karşı yapılan bu yakıştırmaların arkasındaki niyeti ve maksadı da saygın, ilkeli bir gazetecinin yapabileceğine inanamıyorum" dedi.Alparslan sözlerini; "Basın ahlak ilkelerine sadık kalarak yayın yapan yerel basın tıpkı eğitim görevi yapan kurumlar gibi bir kamu görevi yapmaktadır. Kamu düzeni açısından yerel basının lüzumu inkâr edilemez. Yerel basın ne kadar güçlü olursa demokrasimiz de o kadar güç kazanacaktır. Demokrasimizin gelişmesi açısından yerel basının hayat bulması lazımdır. Yerel basının imkânları budanır ve güç kaybına uğrarsa, demokrasimizde budanır ve güç kaybına uğrar.Diğer basın kuruluşlarının; Yerel basının sıkıntılarının giderilmesinde suskun kalmalarını da yadırgıyorum. Halkımızla iç içe olan ve demokrasimizin bayraktarlığını yapan yerel basına darbe vurulmaya hiç kimsenin hakkı yoktur ve halkın sesi susturulamayacaktır. Biz Anadolu Basın Yayın Birliğiteşkilatı olarak Anadolu'nun her bir köşesinde, ülkenin birlik ve beraberliğinin önemli bir teminatıyız " diye tamamladı.
Tüm Haberler için tıklayınız »