ANASAYFA » yazarlar » RIFAT ZOR
    ANLAYANA…
    Dünyayı tanıdığım ilk günden beri; \"doğruluğun, dürüstlüğün, helal kazancın, büyüklere saygının, küçüklere sevginin güzel davranışlar\" olduğunu söyledi durdu babam bana.
    Hep şöyle derdi babam:

    Bak canım oğlum!

    Hayatın boyunca yanlış yapma.

    Yanlış yapar da, bundan dolayı kapıma şikâyetçi olarak bir tek kimse gelir ise, bil ki seni affetmem.

    Öğretmenlerinden, komşulardan, bir işe başladığın zaman patronundan, memur olursan amirinden, sen amir olursan kendi memurundan, bir esnaf olursan müşterinden şikâyet gelmesin.

    Hele dürüstlükten, hiç taviz verme.

    Hak ederek kazanmadığın hiçbir şeyi kabul etme.

    Eğer bir gün işlerin ters giderse, düzeltmek çok zor olur.

    Bu söylediklerime göre kendine böyle bir yol çizersen, hem bu dünyada, hem de ebedi dünyada huzur bulursun.\"

    Babamın büyüklüğünü tarif edemem; bu sözlerinden sonra onun büyüklüğünü daha iyi anladım.

    Fakat!

    Ya babamın söylediklerinde bir yanlışlık var, ya da şimdi yapılanlarda…

    Şuan günümüzdeki bazı makam sahiplerine bakıyorum.

    Benim büyük bir makamım var diyerek dolaşıyorlar.

    \"Buna makam derler.\"

    \"En büyük makam benim makamım\" diyerek iri laflar ediyorlar.

    \"Makam ne ki oğlum?\"dediğini duyar gibiyim babamın.

    Senin anlayacağın babacığım,
    Herkesin bir makamı, bir de mazereti var.
    Ben mahcubum sana baba.
    Bu tür insanlar büyük insanlar baba…
    Bunlar yalan mı söyleyecekler baba?
    Bunlar yanlış mı yapacaklar?
    Bak hepsinin bir makamı var.
    Neden benim de bir makamım yok baba?

    Bu insanlar yalan söyleyecekler; sabahın ilk ışığında ekmeği için yollara düşen, emekli maaşıyla evini zar zor geçindiren oğluna dürüstlükten başka miras bırakamayan 55 yaşında ki bir adam; Sen mi doğru söyleyeceksin?

    Söylesene baba?

    Sen böyle davrandın da, çok mu huzur buldun bu dünyada?

    Ne zaman \"gün yüzü\" gördün baba?

    Ne zaman bir makama kavuştun da o makamın getirdiği paralarla gününü gün edip, o makamı yerin dibine soktun?

    Sen ne zaman çevrendeki insanlara masum görünüp makamında onca şeytanlıklar yaptın?

    Sen ne zaman 15-20 yıl bir makamda kalıp, sonra para uğruna makamını devredip paranın peşine düştün?

    Sen ne zaman başında bulunduğun makamın itibarını iki paralık ettin?

    Sen ne zaman para uğruna o makama emek vermiş kişilerin emeklerini yok saydın?

    Sen ne zaman çalıştırdığın işçinin hak ettiği paranın üstüne yattın?

    Sen ne zaman canım dediğin insanı para uğruna sattın?

    Sen ne zaman yıllarca senin için vargücüyle çalışan bir kişiyi çıkarın uğruna harcadın?

    Sen ne zaman çaldın, çırptın, haksız kazanç sağladın?

    Hem ömrün boyunca; \"meteliğe kurşun atacaksın\", hem de \"sakın ola ki oğlum! Kimsenin malında, mülkünde gözün olmasın. Hakkın olmayan hiçbir şeye dönüp bakmayasın\" diyerek, nasihatte bulunacaksın.

    Sen ne büyük adamsın be baba!

    RIFAT ZOR
    19.02.2010