ANASAYFA » yazarlar » AYHAN AYKANAT
    Susmayacağım
    Bir hafta önce işimizi olması gerektiği gibi yaptığımız için bir saldırıya uğradım.
    Bu saldırının ardından Devlet Hastanesine getirildiğimde çok sayıda meslek büyüklerimiz sevenlerimiz tanıdıklarımız hastaneye akın etti, yalnız bırakılmamak fiziki acıyı hafifletmiş oldu.

    Olayın nedenini ve arkasında hangi mihrakın olduğunu uzun uzun analiz edecek değilim. Fail, yani saldırıyı yapan önemli değil. Eminim ki benimle bir kere karşı karşıya oturup sohbet bile etmiş değildir.

    Gerek ulusal, gerekse uluslar arası düzeyindeki basın meslek örgütlerinin temsilcilerine de söylediğim gibi, Çorum Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin konunun aydınlatılması için gösterdikleri çabanın samimiyeti konusunda asla bir şüphem yok.

    Olayın failinin bulunması yada bulunmaması benim açımdan sürpriz olmaz, ayrıca önemli de değil. Saldırgana karşı davacı husumetimde olmayacak.

    Sorgulanması gereken asıl konu, Çorum\'da güvensiz bir ortamın oluşmasına katkı sağlayan bu tür olayların Çorum imajı açısından ve Çorumdaki sosyal barış ortamının devamı açısından oluşturacağı ciddi tehlikenin farkında olarak, toplumsal bir karşı duruşu sağlamak gerekiyor.

    Böyle saldırılara maruz kalmak bu mesleğin rütbelerindendir. Ancak Çorum\'da şiddet kullanarak kendilerine güç vehmedenlere meydan asla bırakılmamalıdır.

    Bu gün çok sayıda örgüt yalnız değilsiniz mesajını tarafımıza iletmekte. Mesele ise Çorum\'un yalnız ve sahipsiz olup olmadığıdır.

    Özellikle bu saldırı ile infiale kapılan, bizi sevenlerden sükûnetlerini korumalarını bekliyorum. Saldırganın kimliği adli mekanizma açısından önemlidir, bizim açımızdan ve Çorum açısından önemli olan saldırganın kimliği değildir.

    Çorum\'da korku şehri oluşturmak isteyenlerin kendi tezgahlarında boğulmalarını sağlamak için Çorum\'da huzur isteyenlerin ortak hareket etmesi gerektirmektedir.

    Bizim inancımız içinde kul hakkı önemli bir yer tutar. Bu köşe de şimdiye kadar asla isminden bahsetmediğim bir şahıs isminden, ilk ve son kez bu köşe yazısında söz edeceğim.

    Kendisiyle tanıştığım günden beri küçük bir kibrit çöpü kadar üzerinde hakkım olmuşsa, bu hakkımı Muzaffer\'e asla helal etmiyorum.

    Kendisine yapmış olduğum hiçbir katkıyı helal etmiyorum ve asla da etmeyeceğim. Kul hakkını iyi bilmesi gereken Muzaffer,i doğrudan Allah\'a havale ediyorum.

    Gelelim yeniden başlangıçtaki konumuza. Bu şehirde bu olayın aydınlanmasını tek bir nedenle önemsiyorum. Bu olay aydınlanmalıdır ki, bu şehirde herkes rahat uyuyabilsin.

    Ne yapalım ki rüşvet kabul etmedik, etmeyiz de. Tehdit edildiğinde de hadi ordan dedik, bundan sonra da aynı tavır devam eder. Tehdit gerçeğe dönüşünce de aynı gerçeklikten hareket ederek, Allah\'ın dediği olur demekten başka yapacak bir şeyimiz yok.

    Bu yılın sonunda konuştuğumuz tatsız şeyleri yeni yılda da hayatımızın içinde tutmamamız gerekiyor.

    Hayat devam ediyor tabiî ki ve biliyoruz ki herkesin bir hesabı varsa da, esas olan Allah\'ın hesabıdır.

    Herkese değil, bu şehrin iyi insanlarına yeni yılın güzellikler getirmesini diliyorum