ANASAYFA » yazarlar » DUYGU KARAHANOĞLU
    DOĞDULAR, YAŞADILAR, ÖLDÜLER!
    Devrik lider Kaddafi, aylardır sürdürdüğü mücadeleyi kaybetti. Kaddafi doğduğu kent Sirte\'de son nefesini verirken, onu yakalayan muhaliflere yalvardı.
    Kanalizasyon borusunda yaralı bir şekilde bulunan diktatör Kaddafi, çevresine korkulu gözlerle bakarken, \"yapmayın ben sizin babanızım\". Söylemesi dikkat çekiciydi.

    Libya\'da bir devir kapandı. Bundan sonra ne olacak geçici konsey nasıl bir yol izleyecek? Batılı devletler, Libya petrollerini şimdiden paylaşım tartışmasına girdi bile. Nato, Kaddafi\'nin ölümünden sonra operasyonlarını sona erdirdi. Şimdi tüm gözler, petrole çevrilirken, Libya halkı nasıl bir yaşam sürecek?

    Diktatör Kaddafi\'nin ölümünden sonra Libya\'da oluşacak yeni yönetimin halka nasıl bir hayat sunacağı şimdiden merak konusu oldu.

    Libya\'yı kırk iki yıl demir yumrukla yöneten Kaddafi, halkın yaşam hakkını her seferinde hiçe saydı. Halk sefaletle boğuşurken Kaddafi ve ailesi zevki sefa içerisinde yaşam sürdü. Tonlarca altın, sınırsız petrol kaynaklarıyla lüks bir hayat sürdü. Ancak sonunu çok acı getirdi.

    İnsan onuruna yakışmayacak bir durumda kanalizasyon borusunda bulundu. Onca altın ve petrol kaynakları sefalet ölümüne engel olamadı. Kırk iki yıl bir ülkeyi yönet daha sonra böyle bir sonla hayatını sonlandır.

    İnsanın yaptıkları yanına kar kalmıyor. Bir gün hesabını mutlaka veriyor. Kaddafi, kırk iki yıl halkını sefalet içerisinde yaşattı. Ancak hayatının son dakikasında yirmi yaşında bir Libyalı genç tarafından bulunarak linç edildi. Tekme, tokatla öldürülen devrik lider, acaba yaptıklarına hiç pişmanlık duydu mu?

    Halkını rahat ve refah içerisinde yaşatabilirdi. Ama yapmadı. Halk onun gözünde daima ikinci üçüncü sınıf insan konumundaydı. Muhalifler, bunu çok iyi bildiği için Kaddafi\'yi korkunç bir şekilde linç ederek öldürdü.

    Bu dünya hiç kimseye kalmaz. Gelip geçici bir dünya olduğu ne yazık ki her daim unutuluyor.

    Bir gün kral, vezirini yanına çağırır, \"git bana, dünyada yaşananları anlatan kitap getir.\" Vezir, başıyla onaylara ve yola çıkar. Üç yıl, beş yıl araştırma yapar. Yirmi yıl sonra yedi deve yükü kitapla kralın huzuruna çıkar. \"yedi deve yükü kitap getirdim.

    Kral, hasta yatağından başını çevirir. \"o kadar kitabı okuyacak sağlığım yok. Ne yazdıklarının özetini çıkar.\" Vezir, başıyla onaylar ve tekrar yola çıkar. On yıl sonra kralın huzuruna gelir.

    Ancak kral, ölüm döşeğindedir. \"kralım bir kitapta her şey özetlendi.\" Der. Kral, zor nefes alarak, vezire, \"o kitabı da, okuyamam. Sen, dünyayı üç kelimeyle özetle.\" Der. Vezir, kralın yanına diz çökerek, \"doğdular… yaşadılar… öldüler…\"

    21.10.2011

    FATMA KARAHASANOĞLU