ANASAYFA » yazarlar » SALİH ERGÜL GENEL BAŞKAN
    ÇÜRÜK ELMALAR AYIKLANSIN
    Demokrasinin vazgeçilmezlerinden,yasama-yargı- yürütme ve dördüncü erk basın…
    Bu erklere baktığımızda, bugün sorunlar var, yarın için ise endişeler. Bu erkler ve onu temsil edenler sıkıntılı.

    Havalar bulutlu bu günlerde. Hele birde o bulutlar korku bulutu olursa…Böyle bir ortamda görev ifa etmek de o kadar kolay olmasa gerek.

    Korkunun hakim olduğu yerde demokrasinin gelişmesi beklenemez. Acilen bu korku bulutlarından kurtulmamız lazım. Şimdi olaylara değil kurumlara bir bakalım isterseniz:

    Yasama görevini tam olarak yerine getiriyor mu?
    • Şimdilik getiriyor gibi görünüyor.

    Yargı da neler oluyor?
    • Bekleyip göreceğiz.

    Yürütme ne yapıyor?
    • Muhalefetle, askerle nasıl daha iyi geçinirim. Memleketi, milleti sıkıntıya sokmadan, bu ortamı nasıl yumuşatırım hesaplarında.Asker, en güvenilir kurum olmanın gururunu bugünlerde yaşayamamanın sıkıntısında.

    Bu günlerde yaşananlardan en çok etkilenen silahlı kuvvetlerimiz. Ordunun olaylara bakış açısı çok önemli.

    Sayın Genel Kurmay Başkanımız Orgeneral İlker Başbuğ\'un 2009 da, Harp Akademilerinde yaptığı bir konuşmadan sizlere bölümler sunmak istiyorum. O konuşmada Sayın Başbuğ, sivil –asker ilişkilerinden bahisle şöyle diyordu:

    Silahlı Kuvvetlerde etik/ahlaki değerler çok önemlidir. Etik/ahlaki değerlerin içerisinde askerin ve üniformasının şerefi ve onuru her şeyin üzerindedir.

    Askerliğin şerefi, toplumun yaşam ve güvenliği için hayati sorumluluğa sahip olunmasından gelmektedir.

    Askerlikte güven ve itimat ilişkisi de çok önemlidir. Bu ilişki ise üç boyutludur. Bunlar:

    --- Toplumun güven ve itimadına sahip olma.
    — Sivil ve askerî liderlerin güven ve itimadına sahip olma.
    — Ast rütbeli personelin güven ve itimadına sahip olma.
    Elbette bunların içinde en önemli olanı, askerliğin toplumun güveni ve itimadı üzerine inşa edilmesidir.

    Toplumun bu mesleği icra edenlerin bilgisine ve uygulamalarına güven ve itimat duyması hayatidir. Aslında bir kurumun güvenilirliği, güvene layık oluşu; kurumun sorumluluğu ile etkinliğine ilişkin değerlendirmelere dayanır. Silahlı kuvvetlerin halkın vergisiyle oluşturulduğu da unutulmamalıdır…

    Değerli Konuklar ve Silah Arkadaşlarım,
    Bu noktada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin toplum nezdindeki itibarını ve güvenilirliğini sarsmayı amaçlayan iki ön yargılı yaklaşıma dikkat çekmek istiyorum.

    Bu arada, MONTESQUIEU\'nun \"Kanunların Ruhu Üzerine\" adlı başyapıtının ön sözünde, ön yargıyı: \"Bazı şeyleri bilmemek değil, kendi kendini bilmemek\" şeklinde tanımladığını da hatırlatmak isterim.

    Bahsettiğim önyargılı yaklaşımlardan birincisi, demokratlık kisvesi altında Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı sistematik muhalefet yapılması demokrasimizi geliştirmeyecektir. Bu çoğulculukla ifade edilebilecek veya açıklanabilecek bir husus değildir. Aynı şekilde Silahlı Kuvvetleri, demokrasinin gelişmesinde, çoğulculuğun toplumsal bir boyut kazanmasında engelleyici bir kurum olarak göstermek de yanlıştır.

    İkincisi ise, toplumumuzun özellikle mütedeyyin kesimlerini etkilemek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerini din karşıtı olarak gösteren kötü niyetli propaganda kampanyalarıdır. Ancak, toplumumuzun mütedeyyin kesimleri bu propagandaya itibar etmemektedir. Ordusunu sevmekte ve güvenmektedir. Çünkü bu asker, Türk milletinin bizatihi kendisidir. Aynı hassasiyetlere sahiptir. Kim ne derse desin, Türk milletinin ordusu halktır, halktandır, halk içindir…

    Sivil-asker ilişkileri kapsamında sivil ve askerî liderler arasındaki güven ve itimat da büyük öneme sahiptir…

    Sivil-asker ilişkisi, elbette yasalarla çizilen sınırlar içinde, karşılıklı samimiyete, güven ve itimada ve askerlik mesleğinin profesyonel niteliğine saygı gösterilmesine dayandırılmalıdır. ..

    Sivil-asker ilişkilerinde, askerî liderlerin sorumlulukları çok önemlidir.

    HUNTINGTON\'a göre askerî liderlerin üç temel sorumluluğu vardır. Bunlar:
    - Devlet yapılanması içinde, askerî güvenlik ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve ilgili makamlara iletilmesi,
    - Yine güvenliği ilgilendiren konularda, muhtemel hareket tarzlarının askerî açıdan incelenerek, karar mekanizmasındaki yetkili siyasi makamlara tekliflerde bulunulması, danışmanlık yapılması,
    - Yetkili siyasi makamlar tarafından alınan kararların icra edilmesidir….

    Sivil-asker ilişkileri hemen hemen her ülkede üzerinde sıkça tartışılan, her zaman güncelliğini koruyan fakat, özü pek anlaşılmayan konuların başında gelmektedir. Soğuk Savaş sonrası dönemde, demokrasi, liberal ekonomi ve refah toplumu tartışmaları gündemimizde daha fazla yer almaktadır. Öte yandan millî güvenlik kavramı genişlerken; tehditler ve riskler de çeşitlenmiştir. Bu gelişmeler, sivil-asker ilişkileri konusunun farklı boyutlarda tartışılmasına neden olmaktadır. Konu, siyaset bilimi literatüründe de farklı düzeylerde ve farklı yaklaşımlarla ele alınarak tartışılmaktadır….

    Değerli okurlarım. Bu uzun konuşmadan aldığım notların hepsinin altına imzamı atarım.Toplumumuzun geleceği her kesimin kendi görevi içinde kalarak, kanunlar çerçevesinde, hukukun üstünlüğüne inanarak ve toplumu germeden alınacak yola bağlıdır.Bu günün meselesi, toplumumuzdaki çürük elmaların ayıklanması meselesidir.