ANASAYFA » yazarlar » M.YALÇIN YILMAZ
    BULUŞMA NOKTASI
    Ağustos/2009 ayı itibariyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu İzmir Bölge Müdürlüğünde Üst Kurul Uzmanı olarak Yayın İzleme Biriminde çalışmakta iken,toplamda bir fiil 34 yıl çalışma hayatımı emekliliğimi isteyerek noktaladım.
    Ege Bölgesinde yerel, bölgesel veya uydu bazında faaliyet gösteren 34\'ü televizyon, 146\'sı Radyo olmak üzere 190 Radyo ve Televizyon Kuruluşunun sahiplerini veya temsilcilerini ya Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun zaman zaman çeşitli illerde düzenlediği eğitim seminerlerinde tanıdım, ya da işimiz gereği yaptığımız bilgilendirme ziyaretleri neticesinde tanıdım.

    İyi ki tanımışım o güzel insanları. Bu güne kadar gelen dostluklarımız bundan sonrada bir başka platformda devam edecek inşallah diyelim, bu kişi/kuruluşlar hakkında da biraz kelam edelim.

    Genel olarak birçok radyo ve televizyonun kuruluş amacının ikinci bir iş veya hobi olduğunu görüyoruz. Bu kişileri, beyaz eşya satıcısı, market işleticisi, matbaacı, gazeteci, otelci, sürücü kursu sahipliği gibi ( bu örnekleri çoğaltabiliriz) işlerle iştigal edenler olduğu gibi, çeşitli kurumlardan emekli olmuş ve bir meşgalem olsun diye, maceraya girmiş sıra dışı kişiler olarak tanımlayabiliriz.

    Kuruluşları Anonim Şirket statüsünde olmasına rağmen, birazda eleştirmek gerekiyorsa birçok radyo ve televizyon kuruluşunun kurumsallaşamaması, sahiplerinin işi bilsin veya bilmesin \"TEK ADAM \" olma düşüncesi dolayısı ile yetki paylaşımının olmaması, yerel radyo ve televizyonları hatta yerel gazeteleri bile olması gereken yerden çok uzaklara götürmüştür.

    Yerel Radyo, Televizyon ve Gazetelerin ortak geçim noktaları ilan ve reklamdır. İlan ve reklamdan başka gelirler ise tatmin edici değildir. 

    Pekiyi, \"aklın yolu birdir\" diyerek rekabeti gelir getirici unsurlar üzerinden yapmak yerine, hizmet üzerinden neden yapmazlar. Bunu hep merak etmişimdir. İyi kazanç, modern cihaz, çok istihdam, güzel hizmet ve güvenilirlik değil mi?

    O halde!

    İster radyo, ister televizyon, isterse gazete olsun hepsinin bir yayın politikası vardır. Hedef kitlesi farklıdır. Hadi gazeteyi bir yerde tirajına göre bilirsin kaç kişinin okuduğunu, ya radyo ve televizyonu nasıl bileceksin. İzlenme oranlarına göremi. Bana inandırıcı gelmiyor doğrusu. 

    Burada dikkat edilmesi gereken konu gerçek geri dönüşümün olmasıdır. Bu da reklamla ölçülür bence.

    Yaklaşık onüç senedir bu kuruluşlar hakkında edindiğim izlenim rekabeti hizmetle değil, gelir getirici unsurlar üzerinden yapıldığı, eğer muhalefet yapacak biri yoksa bile kendisi ile muhalefet yaptığıdır.

    Bu kuruluşların sorunları yok mudur? Elbette önlerinde dağ gibi sorunlar vardır. Bu sorunların çözümü içinde birlik zamanıdır.

    Birbirimiz ile muhalif değil dost olalım.

    Güçleri birleştirip dev olalım.
    Geçmişteki hatalardan ders alalım.
    Hadi buyurun beyler…
    ANADOLU BASIN YAYIN BİRLİĞİN\'de buluşalım.

    M. Yalçın YILMAZ
    Anadolu Basın Yayın Birliği Genel Sekreteri
    07 Aralık 2009